7 Ocak 2011 Cuma

Tiffany'de Kahvaltı - Truman Capote

Holly Golightly, Truman Capote’nin yaratmış olduğu hayatı ciddiye almayan, yarın nerede olacağını ve ne yapacağı belli olmayan, sırf bu yüzden kartında mesleği bölümünde “Gezgin” seçen muhteşem bir karakter. Hayatı ciddiye almadığı, her akşam eve geldiğinde unuttuğu ev anahtarı için komşularının ziline basmakta bir sakınca görmemesinden anlaşılmakta. Normal insanlar da anahtar unutabilir ama her akşam bunun tekrarlanıyor olması komşular için ciddi rahatsızlık anlamına gelse de , Holly’e hiç bir sıkıntı vermemektedir.

Holly’nin hikayesini, yine kapı önünde çaldığı komşulardan biri olan yazardan dinliyoruz. Kendi yaşından büyük, hatta çirkin denebilecek insanlarla partiler yapan, Holly’nin uçarı davranışlarından herkes gibi onların da şikayetçi olduğunu anlıyoruz. Fakat anlatılamaz bir çekiciliği, neşesi ve güzelliği sayesinde tüm ziyaretçileri kapısında kul köle ettiğini görebiliyoruz. 

Belli bir zaman sonra Yazar ile de arkadaş oluyorlar. Arkadaş olurken zaten yıllarca arkadaşlarmış kadar rahattır Holly. Kendisi ve geçmişi hakkında pek bir açıklama yapmazken , yazarın herkesten sakladığı yazıları kendisiyle paylaşmasını sağlıyor. Onlar hakkında kendi düşüncelerini paylaşıyor.

Arada eski kocasının yolunun yazarla keşismesi bize Holly’nin geçmişi hakkında bilgi verse de, isteyerek seçilen yeni yaşam biçimi nedeniyle koca tekrar kasabasına geri döner. Holly’nin tekrar eski yaşamına geri dönmek gibi bir niyeti yoktur. 

Holly, haftalık olarak Mafya baba’larından birini hapishanede ziyaret ediyor. Bunu yaparken de hem avukatından yaptığı görüşme karşılığı haftalık alıyor, hem de hapishanedeki görüşme saatlerini, ziyaretçilerin ve tutukluların nasıl davrandıklarını izleyerek geçiriyor. Hem başka bir geliri olmayan Holly için kolay bir geçim kaynağı, hem de gerçekten yaşlı mafya babasına yalnız günlerinde kızının göstereceği şefkati göstererek, bir şekilde kendi gönlünü rahatlatır. Fakat polislerin, Holly’i tutuklamaları sonucu mafya babasının, uyuşturucu ticaretini hapishaneden yönetebilmesi için Holly’i bir kurye olarak kullandığı ortaya çıkıyor. Holly, bunu bilmeden yapmış olsa da sessizce yapılan suçlamaları kabulleniyor.

Bir şekilde salıverilen, Holly uzak diyarlarda kendini kaybettirirken, Yazar da, uzaktan melankolik bir sevgi besleyen barmen de Holly ve yaşam biçimi hakkında eski günleri anarlar.

Yazarın, “Soğukkanlılıkla” romanından sonra okuduğum ikinci romanı. Özellikle Katherina Hepburne’nün afişiyle özdeşleşen filmi çok bilindik. Kitap çok kısa olmakla birlikte çok akıcı bir şekilde okunabiliyor.

2 yorum:

  1. Truman Capote ile ilgili bir bilgi de ben vereyim. Harper Lee'nin meşhur romanı Bülbülü Öldürmek'teki Dill karakteri Capote'dir. Lee, çok yakın arkadaş oldukları Capote'ye, tek ve muhteşem kitabında da yer vererek, onun kendisi için değerini göstermiştir.

    YanıtlaSil
  2. vaww. Bu çok güzel bir bilgiydi. Paylaşım için teşekkürler psikopati. OBELIX

    YanıtlaSil